Covid-19, yeni bir Koronavirüsün neden olduğu, aylardır ülkemizin hatta tüm dünyanın gündemindeki bulaşıcı, solunum sistemine zarar veren bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Virüs ilk olarak Çin/Vuhan’da solunum yolu belirtileri gösteren bir grup insan üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda 13 Ocak 2020’de tespit edildi ve kısa sürede tüm dünyayı ilgilendiren bir salgın haline geldi. Hastalığın belirtileri; ateş, öksürük, nefes darlığı gibi solunum yolu rahatsızlıkları olarak tanımlandı.
Solunum sistemimiz hakkında bilgi sahibi olmamız hepimiz için -özellikle de Koronavirüs salgınının devam ettiği bu süreçte- büyük önem taşıyor. Solunum sistemimimiz; burun, ağız, yutak, gırtlak, soluk borusu ve son olarak akciğerlerden meydana geliyor. Solunum sistemimizin görevleri ise saymakla bitmiyor.
Solunum sistemimiz vücudumuzda:
- Oksijen temin ediyor.
- Karbondioksitin atılmasını sağlıyor.
- Kandaki pH’ı düzenliyor.
- Konuşmamız için gereken sesleri üretiyor.
- Koku alabilmemizi sağlıyor.
- Mikroplara karşı vücudumuzu savunuyor.
- Son olarak kan pıhtılarını tutuyor.
Covid-19, solunum sistemini hedef alırken, bu yaşanan pandemi bize solunum sistemimiz hakkında pek çok şey öğretti.
Solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotikler işe yaramıyor
Koronavirüsler, hayvanlarda ve insanlarda hastalığa neden olan büyük bir virüs ailesi. Koronavirüs geçiren bazı insanlarda hastalığın; soğuk algınlığı, MERS (orta doğu solunum sendromu ya da SARS (şiddetli akut solunum sendromu) gibi daha şiddetli solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olduğunu biliyoruz.
Diğer solunum yolu enfeksiyonları gibi Koronavirüste de antibiyotik kullanımın faydasız olduğunu bu süreçte tekrar öğrenmiş olduk. Solunum yolu enfeksiyonlarının %70’i ile 80’i virüslerle, kalanı ise bakterilerle bulaşıyor. Bu yüzden herhangi bir solunum yolu enfeksiyonu geçirdiğimizde virüsler antibiyotiklerle öldürülemediği için antibiyotik kullanımından uzak durmamız gerekiyor.
Solunum sistemimiz için bağışıklığımızı güçlendirmeliyiz
Solunum sistemi rahatsızlıklarına yakalanmamak ya da hastalığa yakalansak dahi hafif atlatabilmek amacıyla vücut direncimizi yüksek tutmalıyız.
Bağışıklığımız güçlü olduğu sürece birçok hastalığı daha kolay atlatabiliriz.
Bunun için;
- Dengeli beslenmek çok önemli; farklı besinleri dengeli şekilde almaya çalışırken sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmeye özen gösterin. Böylece en sağlıklı gıdaya ulaşma şansınız artar.
- Bol sıvı tüketin. Günlük önerilen su miktarı 2.5 litre. Bunun yanında su ihtiyacı fiziksel ve çevresel faktörlere göre değişkenlik gösterir ve kişiden kişiye değişir. Vücudunuzu dinleyin, ihtiyaçlarını fark edin.
- Yeterli uyku uyuyun. Bu süre yetişkinler için ortalama 7-9 saattir.
- Düzenli egzersiz yapmaya özen gösterin. Farklı bedensel ve ekonomik koşullar için farklı egzersizler mevcut. Size en uygun olanı keşfedin. Spor yaparken vücudunuzu çok fazla yormadan ve spor yaptığınız süreyi çok uzun tutmadan düzenli egzersize yönelin. Çünkü ideal antrenman süresini aştığımızda vücudumuz kortizol (stres hormonu) salgılar ve bu hormon kas yıkıcı özelliğe sahiptir.
- Güneş ışığından olabildiğince faydalanın.
- Ellerinizi dikkatle yıkayın ve ağız hijyenine dikkat edin. Ellerinizi daima su ve sabunla yıkayın ve dişlerinizi düzenli olarak fırçalayın. Su ve sabuna erişiminiz yoksa dezenfektan ya da kolonya kullanabilirsiniz. Kullandığımız kolonyanın 70 ile 90 derece arasında alkol içermesine dikkat etmeli, kolonya ya da dezenfektanımızı kullandıktan sonra onları muhafaza ettiğimiz kabın ağzını sıkıca kapamaya özen göstermeliyiz ki sıvı içindeki alkol oranı düşüp koruyuculuğunu yitirmesin.
- Sigara kullanmamalı ve alkol kullanmamaya/aşırıya kaçmamaya özen göstermeliyiz.
Havadaki nem ve sıcaklık oranı ideal olmalı
Solunum sistemimiz hakkında öğrendiğimiz şeylerden biri de sağlığımız için bulunduğumuz ortamdaki havanın ideal sıcaklıkta olması ve doğru miktarda nem muhafaza etmesi gerektiği. Nem ve sıcaklık solunum kalitemizi etkiler. Bu nedenle bir iç mekândaki ideal nem oranının % 30 ile 50 arasında, ideal sıcaklığın ise -oturma odasında- 21 derece olması gerekir. İdeal uyku ortamı içinse yatak odalarının 16 ile 19 derece arasında sıcaklığa sahip olması öneriliyor.
Bulunduğunuz ortamda doğru miktarda nem yoksa vücudunuz size çeşitli uyarılarda bulunur.
Nem oranının fazla olması küfe sebep olacak ve küf solunum sistemi sağlığınızı etkileyecektir. Fazla nem ya da küf; astım veya astım başlangıcı olan kişileri tetikler, hırıltılı solumaya, öksürük, girip ya da soğuk algınlığına neden olur. Nefes darlığına, alerjik reaksiyonlara (rinit, agzama ya da astım gibi) ve akciğer iltihaplanmalarına davetiye çıkarır.
İdeal sıcaklığın sağlanamaması da sağlığınız açısından ciddi sorunlar doğurabilir. Ortam sıcaklığı 12 derecenin altına düştükten bir süre sonra kişilerin kan basıncında yükselme görülebiliyor, kalp krizi ve felç riski artıyor. Sıcaklık dalgalanmaları ve uzun süre soğuğa maruz kalmak da insan sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Tüm bu etkilerden kaçınmak için ısı yalıtımı yaptırmak büyük önem teşkil ediyor.
Havalandırma ihmal edilmemeli
Uzmanlar, Covid-19 için tedaviden önce korunmanın büyük önem taşıdığına vurgu yapıyor. Koronadan korunmak için en önemli ve son adım ise açık havada olduğumuz zamanların dışında havalandırmanın iyi olduğu kapalı alanlarda bulunmak.
Havalandırma sistemlerinin doğru bir şekilde kurulması ve çalıştırılması salgının etkilerini azaltabilmek adına büyük önem taşıyor. Kapalı alanlarda özellikle havalandırma sisteminin zayıf olduğu bir alanda virüslerin yayılma riski artıyor. Kişilerin öksürme, hapşırma gibi eylemlerinin sonucunda ortama yayılan damlacıklar havada uzun süre asılı kalabiliyor, havalandırma sisteminin olmadığı ya da sağlıklı bir şekilde çalışmadığı iç mekânlarda bu küçük damlacıklar havada kalmaya devam ediyor.
Günümüzde, hastanelerdeki havalandırma sistemleri oldukça gelişmişken birçok insan iş yerinde ve yaşadığı binada, oturduğu dairede havalandırma sisteminin bulunmasına ve periyodik bakımlarının yaptırılmasına gereken özeni göstermiyor.
Oysa iç mekândaki havanın temiz olması bizi birçok solunum sistemi rahatsızlıklarına ek olarak Covid-19 salgınından da koruyacak bir önlem olarak karşımıza çıkıyor.
Son olarak bu süreçte sizin için derlediğimiz tavsiyelere uymanızı umuyor ve Koronayı diğer solunum yolu hastalıklarıyla karıştırmamanız için aralarındaki farkı iyi bilmenizi, belirtilerin birkaçını bir arada gösteriyorsanız tanı testi yaptırmanızı ve izolasyon kurallarına uymanızı tavsiye ediyoruz.
İlgilenebileceğini diğer yazılarımız;
Binanızda Havalandırma Sistemine Önem Vermezseniz Başınıza Gelecek 6 Şey
HASTANELERDE HAVALANDIRMA SİSTEMİ NEDEN ÖNEMLİ?