Alışveriş merkezleri, büyük ve orta büyüklükteki kentlerde bulunan; alanları binlerce metrekareyi bulan, gün içinde birçok insanın ziyaret ettiği, yapısı gereği birçok dükkândan ve bu sebeple kalabalık bir çalışan nüfustan oluşan büyük satış mağazalarıdır. Bu merkezler, alışverişin yanı sıra yeme-içme, etkinlik, sinema, eğlence gibi birçok imkân sunduğu için sıklıkla tercih ediliyor.
Çok sayıda insanın bir arada bulunduğu ve genellikle kapalı alanlar olarak tasarlanan alışveriş merkezlerinde kullanılan havalandırma sistemi büyük önem taşıyor. AVM gibi kendine has özelliklere sahip yapılarda havalandırma seçimi ve uygulamasında şunlara özellikle dikkat etmekte fayda var:
- Soğutma ve doğal havalandırma
- Enerji geri kazanma donanımları ve ekonomizörlerin kullanımı
- Adaptif konfor esaslarının dikkate alınması
- Dinamik koşulların konfor hissi üzerindeki etkisi
- Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı
- Dış cihaz kaynaklı gürültü problemleri
İç Tasarım Koşulları
Kalabalık bir iç mekândan bahsettiğimizde sağlığımızı korumak için aklımıza gelen ilk şey doğru yapılandırılmış iklimlendirme ve havalandırma sistemi uygulamalarıdır. AVM’lerin büyük bir bölümünün kapalı olması sebebiyle iç hava kalitesini doğru yapılandırmak şart.
Alışveriş merkezlerinde iki farklı kitleden söz edilebilir: ilki AVM’de çalışan nüfus, ikincisi ise AVM’yi ziyaret eden müşteriler. Müşteriler AVM’lerde en fazla 3-4 saat zaman geçirirken çalışanlar 8-10 saat boyunca AVM’de bulunurlar. Bu sebeple hava kalitesinden en fazla memnun ya da şikâyetçi olan kişiler genellikle AVM çalışanlarıdır.
İç hava kalitesi, iç ortam havasının aşağıdaki kimyasal ve fiziksel özelliklerinin kontrolü ile sağlanabilir:
- Nem
- Sıcaklık
- Çevreleyen yüzeylerin sıcaklığı
- Hava hareketi
- Gürültü, titreşim
- Koku
- Toz
- Taze hava miktarı
Alışveriş merkezlerinde konfor koşulları ve iç hava kalitesinin çok olumsuz olması müşterileri de doğrudan etkiler. Bu sebeple havalandırma sistemlerinin AVM yapım aşamasındayken dikkate alınarak kurulması büyük önem taşır. Temiz hava, sıcaklık ve nem oranının konfor koşullarında seyretmesi gerekir. Yetersiz kalan havalandırma ve iklimlendirme sistemleri uzun vadede müşteri kaybına neden olabilir.
Artık kapalı mekânlarda geçirdiğimiz zaman dilimi tarihte hiç olmadığı kadar uzun. Bu sebeple iklimlendirme sistemleri doğru uygulanması, mekânı ısıtma ve soğutmanın yanında kalabalık kitleler için taze hava da sağlanması gerekiyor. Taze hava miktarı, konforlu kapalı alan için kontrol edilmesi gereken parametrelerden biri olarak sağlık ve üretkenlik açısından düzenli kontrol edilmeli.
Dış ortam havasıyla yapılan havalandırma, taze hava beslemenin temel yoludur. Filtreyle birlikte iyi tasarlanmış bir havalandırma sistemi birçok durumda yeterlidir. Bu sayede alışveriş merkezlerinde insanların soludukları hava kalitesi artırılmış ve daha hijyenik, temiz ve konforlu ortamlar oluşturulmuş olur.
İç Hava Kalite Standartları
Teknolojinin ilerlemesi, refahın ve nüfusun artması ile birlikte IAQ (iç hava kalitesi) her geçen gün daha da önemli bir hale geliyor. Çünkü kitleler artık atmosfere kapalı yatay ve dikey binalarda yaşıyor.
ASHRAE (Amerikan Isıtma, Soğutma ve Havalandırma Mühendisleri Derneği) ve OSHA 3430 standartları binalardaki iç hava kalite problemlerini ve bu problemlerin kaynaklarını şu şekilde tanımlıyor:
Kötü dış hava kalitesi ve binanın yerleşim bölgesi: Binanın yerleşim yeri, iç mekânın havasını kötü dış hava kalitesi sebebiyle kirletebilir. Binanın yoğun trafiğin bulunduğu ya da oto yollara yakın yerlerde konumlanmış olması iç hava kalitesini olumsuz yönde etkiler.
Binanın yapımı ve tasarımı: Birçok iç hava kalitesi problemi binanın tasarımı sırasında havalandırma sistemleri uygulamalarının anahtar mesele olarak ele alınmamasından kaynaklanır. Binanın nasıl soğutulup havalandırılacağı, ısıtılacağı, dış hava alma ağızlarının yerlerinin doğru seçimi gibi temel tasarım kararları iyi bir iç hava kalitesi sağlanması için kritik öneme sahiptir.
Kabul işleminin eksikliği: İyi bir hava kalitesi sağlamada tasarımın yanında bina sistemlerine de dikkat edilmelidir. Bu sistemler uygun olarak tesis edilememişse ya da bu durum kabul işlemlerinde tespit edilememişse sistemler doğru bir şekilde çalışmaz ve iç hava kalitesinden ödün verilir.
Bina içinde nem: İç hava kalitesini bozan en önemli etmenlerden biri de bina içinde ve kabuğundaki nemdir. Bu durum küf ve mantarlara davetiye çıkarır. Sonradan düzeltilmesi içinse büyük maliyetler gerektirir. Bu problemlerin yaşanmaması için bina içi nem hareketlerinin iyi anlaşılması ve uygun havalandırma sistem uygulamaları elzemdir.
HASTANELERDE HAVALANDIRMA SİSTEMİ NEDEN ÖNEMLİ?